Geçenlerde arkadaşlarımı ziyaret etmek için ilk kez Parise gittim. Şehir oldukça etkileyiciydi ve çok sevdiğim iki bu arkadaşım yani Basak ve Cenk benimle yakından ilgilendiler. Ziyaretimin son gününde Sacre Coeur’e gitmek istedim ve Cenk ile yola çıktık. Paris’in varoş mahallelerinden geçerek gittiğimiz bu turistik tepe oldukça kalabalıktı.

Yukarı tırmanırken yokuşta bul karayi al parayı oynatıyorlardı. Cenk'le düşündük kalıp oynasak mı diye. En nihayetinde bahse tahminden hemen önce giriliyor. İkimiz de emin olmazsak girmeyiz dedik. Ama oyun oynayanlar ellerinde üçer yüz Avroyla sürekli oynuyordu ve bu kadar varos tipli insanın bu kadar yüksek miktarda parayı bulundurması, bununla kumar oynaması biraz kafa karıştırıcıydı. Oynamadan tepeye çıktık. Orada Macar bir amca Türkçe konuştuğumuzu duyup bizimle Türkçe konuşmaya başladı.

IMG_0416

Para karşılığında resmimizi yapıyordu. İstemedik ama adama “Abi bu aşağıdaki adamlar güvenilir mı? ” diye sordum. Adam yüzümüze baktı ve onlar için "Aynasız" dedi. Biz Macarlar guruluyuz Türklerle ortak tarih paylaşıyoruz, onlar Romanyalı ve hepsi hırsız diye ekledi. Çocukları burada hırsızlık yapar kendileri aşağıda dolandırıcılık. Çok fenadır onlar, sakın oynama dedi.

Ben de bu abimizle resim çektirip yoluma devam ettim. Oyunu da oynamadım. Gurbette aşırı ırkçı bir hemşerimi gördüm sanki.