Hong Kong'a alışma adımları
Döviz Kurunda Pazarlık
Hong Kong’a gelirken yanımda amerikan doları getirdim. Bir kısmını havalimanı çıkışında, bir kısmını şehirde Hong Kong dolarına çevirip kullanmıştım. Dün şehir merkezinde gezerken biraz daha amerikan doları bozdurmam gerekiyordu. Döviz bürosunun içinteki ekrandan kura baktım. 7.05 yazıyordu. Daha önceleri bozdurduğum için biliyorum, havalimanında 7.35 gibi, Kowloon Tong’da 7.6 gibi aklımda yer etmiş. Arkamı dönüp gidiyordum, kadın bana seslendi ve çağırdı. Hesap makinesini aldı, “Tamam senden komisyon almayacağım.” dedi ve 7.5 yazdı. Hayır dedim, makineyi bana uzattı, 7.6 yazdım. Tamam dedi. O zaman düşük yazdığımı farkettim, ama parayı çoktan vermiş, Hong Kong dolarına çevirmiştim. Şehir merkezinden uzaklaşınca başka bir döviz bürosunda kuru 7.65 olarak gördüm. Hayatımda ilk kez döviz kuru için pazarlık etmiş oldum.
Daha da pazarlık
Buradan öğrendiklerimle pazarlık etmek istedim, ne olursa olsun iyi pazarlık edersem alacaktım. Tabi bunun için tabi ki en iyi yer zaman zaman üçte biri fiyatına indikleri Tapınak Sokağı Gece Pazarı’ydı (Temple Street Night Market). Dönünce hediye etmek amaçlı I Love HK tshirtlerini gözüme kestirdim ve uyuklayan pazarcıyı “Mgoy” (afedersiniz) diyerek uyandırdım. 35 dolardan (kafa karışıklığı olmasın buradaki fiyatlar hep Hong Kong doları, dolar kurunu öğrendiniz :), euro kuru da 1EUR = 10HKD diye özetlenebilir) 30 dolara indi. Beklentimin altında olan bu indirimi biraz zorladım. 2 tanesi için 40 önerdim, inmedi. Arkamı dönüp yürüdüm, işe yaramadı… Başka satıcıyla da aynı tshirtler için pazarlık ettiysem de işe yaramadı. 30’un altına inmediler. Yorulup eve döndüm.
Lamma Adası ve Balık
Lamma adasına gitmek eglenceli ama gereksizdi. Güzel olabilecekken olmamış. Adanın ortasında fabrika, denizinin ortasında ne olduğunu çözemediğim şeyler vardı. Çok turistik bir yer mi onu da çözemedim. Ama oturduğumuz balık restoranında 8 kişi toplam 850 dolara çok güzel doyduk, karides tabağını bitiremedik.
Maymunlar
Bugün Maymun Vadisi’ne gittik. Kam Shan Country Park olarak da adlandırılan bu bölge tahmin edileceği üzere maymunları bolca görebileceğiniz bir yer. Her ne kadar yanlış yola girip maymunların az olduğu yere girdikse de 2 saatlik yürüyüş boyunca üzerimizdeki dallarda gezinen maymunları dinliyorduk. Her parkta olduğu gibi mükemmele yakın bir manzara vardı.
Consulat General
Türkiye’den çıkarken tanışmak istediğim insanlara vermek üzere yanıma lokum aldım. Şimdiye kadar ikisini hediye ettim, ilkinden çok olumlu bir tepki aldım. Tahmin de ediyordum, Hong Kong’da bir hafta bile geçirmiş olsam biri bana lokum getirse çok mutlu olabilirim. Senelerdir burada olan biri için daha da sevindirici olsa gerek diye düşünüyordum. Velhasıl, ikincisini buradaki Türk konsolosluğuna götürdüm. Hong Kong’a gelmeden önce konsolosluğa mesaj atıp geleceğimi söylemiş, vize prosedürleriyle ilgili birkaç soru almıştım. Cevap olarak da konsolosluğu ziyaret edebileceğimi, etkinliklere davet edileceğimi belirten bir mesaj aldım. Konsolosluğa girdiğimde yerel halktan biri gişenin arkasında duruyordu. İçeriye girmek için metal dedektörden geçmek gerekiyor, bir şey uzatmak içinse camın altındaki aliminyum bölmeye yerleştirmek gerekiyor. Hikayenin geri kalanını galiba tahmin ediyosunuzdur. Gişe memuruna ziyarete geldiğimi, lokum getirdiğimi söyledim. Türk bir görevli geldi, “Yalnız yönetmelik gereği hediye kabul edemiyoruz.” diye lafa başladı. Hayal kırıklığı ve lokumun bana kalmış olmasının sevinci kafamı karıştırdıysa da konuşmaya devam ettim, durumumdan bahsettim, bir saniye dedi ve gitti. Yaklaşık 10dk sonra Hong Kong’lu bir hanım efendi geldi, Consulat General’e hediye vermek isteyen kişi siz misiniz? diye sordu, evet dedim, lokumu bölmeye uzattım, aldı, bir kağıda iletişim bilgilerimi not etti, ve güle güle dedi. Hong Kong’daki Türk konsolosluğu ipini koparanın ziyarete gittiği bir yer değilse eğer bana daha iyi davranabileceği kanısındayım. Büyükelçiyle tanışmasam bile konsolosluktan biriyle biraz sohbet etmeyi hayal ediyordum.